Gırtlak, alt, orta ve üst olarak üç bölümden oluşan, açılıp kapanabilen ve nefes almamıza, konuşmamıza ve yutkunmamıza yardımcı olan önemli bir organdır. Ses telleri gırtlağın orta kısmında bulunur. Alt kısım ise soluk borusu ile iletişimi sağlar. Gırtlak kanseri, kanser çeşitleri arasında rastlanma sıklığı bakımından 10. sırada yer alır. Sigara içenlerde yaygın bir şekilde görülen kanser türlerindendir. Sigara içerisinde yer alan maddeler gırtlaktaki hücrelerin yapısını olumsuz yönde etkileyerek kanser oluşumunu tetikler. Sigarayı bırakmak, 10-15 yıl sonra gırtlak kanserine yakalanma riskini %60 civarında azaltmaktadır. Gırtlak kanseri, 55-65 yaş aralığında daha fazla görülür.

Gırtlak kanseri daha çok ses tellerine yakın alanlarda ortaya çıkar. Dolayısıyla kanserin en önemli belirtisi seste yaşanan değişimdir. Örneğin ses kısılması ya da gerilmesi yaşanabilir. Ses haricinde neden olabileceği belirtiler:

Ses kısıklığı 2-3 haftadan fazla sürüyorsa ve nedeni bilinmiyorsa mutlaka vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Kanser oluşumu ses tellerine yakın bir alanda değilse boğaz ağrısı ve gırtlakta şişlik görülebilecek ilk belirtiler arasındadır.

Gırtlak kanseri, diğer kanserlerde olduğu gibi eskiyen hücrelerin yenileriyle değişimi sırasında, ölmeyip birikmeye başlaması ile meydana gelir. Vücuttan atılması gereken ve ihtiyacı olmayan bu hücreler bölgede birikerek tümör oluşumuna yol açar. Bu tümörler bazen iyi huylu olabilirken bazen de kanserli olabilir. İyi huylu tümörler genelde hayati risk oluşturmaz. Tedavi edildikten sonra nüksetme olasılıkları da yok denecek kadar azdır. Kanserli tümörlerde ise tedavi edildiğinde nüksetme olasılığı yüksektir. Ayrıca çevre doku ve organlara yayılma özellikleri de vardır.

Bazı şikâyetler doğrultusunda doktora başvurulduğunda doktor hastaya bazı sorular yöneltir. Bu sorular sayesinde hastanın tıbbi geçmişi hakkında bilgi alınır. Ardından elle muayene yapılarak gırtlak bölgesi incelenir. Doktor, bölgeyi tam olarak görebilmek için nasendoskopi olarak tanımlanan ince bir tüpten yardım alabilir. Bu tüp burun yoluyla gırtlağa ulaştırılır. Tüpün ucunda kamera ve ışık bulunur. Bu sayede bölge detaylı bir şekilde incelenir. Tüp burundan sokulduğu için kişiye rahatsızlık verebilir. Fakat işlem sadece birkaç dakika içinde tamamlanır. Gırtlağı gözle muayene edebilmek için ayrıca laringoskopi yöntemi de kullanılabilir. Bu yöntemde ağızdan uygulanan bir kamera ile gırtlak gözlemlenir. Laringoskopi iki farklı yöntemle uygulanabilir. Birincisi aynalı indirekt laringoskopi, ikincisi ise bir tüp ucuna bağlanan kamera yöntemidir. Bu yöntem sayesinde uzman bölgeyi ayrıntılı bir şekilde gözlemleyebilir. Uygulama anında doktor anormal bir bulguya rastlarsa bölgeden örnek doku alabilir. Bu doku laboratuvar ortamında incelenerek teşhis rahatlıkla konulabilir.

Gırtlak kanseri eğer başlangıç aşamasında belirlenmişse radyasyon tedavisi kullanılır. İlerleyen kanserlerde ise radyasyon ile kemoterapi de kullanılır. Tercih edilecek tedavi seçeneği hastanın genel sağlık durumu ve kanserin yayılım durumu ile alakalı olarak değişebilir. Gırtlak kanserinde kullanılan tedavi ise cerrahidir.

Gırtlak kanseri ameliyatında bölge neşter ya da lazer kullanılarak açılabilir. Ameliyat anında gırtlağın ne kadar kanserden etkilenmişse o kadarı ya da tamamı alınabilir. Beraberinde bölgedeki lenf bezlerinin de alınması gerekebilir. Ameliyatın ardından hasta sigara ya da alkol kullanımına devam ederse ameliyatta başarı oranı çok düşük olur ve kanser nüksedebilir. Ameliyatın başarı şansında kanserin hangi aşamada olduğu, kanserli hücrenin yeri ve boyutu, hastanın yaşı, sağlık durumu ve cinsiyeti oldukça önemlidir. Kullanılacak tedavi seçeneği ise kanserin evresi, yeri, büyüklüğü, hastanın konuşma kabiliyetinin ve nefes alıp verişinin ne derece korunabileceğine bağlı olarak değişebilir.